Namrun Kalesi

Orta Çağ’a tarihlenen ve bölgenin en tanınmış kalelerinden Namrun (Lampron), Çamlıyayla ilçe merkezinde, yüksek bir kireçtaşı kaidesi üzerinde konumlanmaktadır. Hitit ve Asur dönemlerinde “Illibru” olarak anılan kale, üç dağlık vadinin kesişiminde yer alarak kuzey–güney geçiş yollarını denetleyen stratejik bir mevkiye sahiptir. Kuzeyde kesme taştan iki burç günümüze sağlam ulaşmış, müştemilat büyük ölçüde yıkılmıştır. Namrun’dan Sinap Kalesi ile görsel hâkimiyet kurulmakta; kuzeyden Gülek’e ve Ulukışla’ya, güneyde ise Tarsus–Pozantı–Kapadokya güzergâhına bağlanan yolları kontrol ettiği anlaşılmaktadır. Gülek Kalesi ve Kilikia Kapıları’nın savunmasındaki konumu nedeniyle kale tarih boyunca siyasi ve askerî önem taşımış; uzun süre Hetumlar’ın idaresinde kalmış, 14. yüzyıl sonlarında Memlük garnizonu yerleşmiştir. Yaklaşık 330 × 150 m boyutlarındaki yerleşme, güney ve batıda dar bir alt avlu ile yalnızca kaya oyma merdiven ve dönüşlü geçitle ulaşılan geniş bir üst avludan oluşur. Üst avlunun güney ve doğusunda temelleri kayaya oyulu çok sayıda yapı kalıntısı bulunur. Kuzey uçta mazgallı açıklıklar ve top yuvalarıyla donatılmış altı tonozlu oda, özenli kesme taş işçiliğini yansıtır. Alt avlunun güneybatısında Orta Çağ’a ait küçük bir hamam tespit edilmiş olup doğu–batı doğrultusunda üç, kuzey bitişiğinde iki mekânla toplam beş bölümden oluşur; ısıtma, hipokaust sistemiyle sağlanmıştır.