Çini Müzesi

Son Germiyan Beyi II. Yakub (1387-1429) tarafından yaptırılan ve vakfiyesinde yer alan Külliye’nin imaret bölümü, Kültür Bakanlığı tarafından restore edilerek 5 Mart 1999’da Çini Müzesi olarak açılmıştır. Kubbeli ve şadırvanlı orta mekâna üç yönden kubbeli eyvan ile iki oda açılmaktadır. Türbe bölümünde II. Yakub Bey’in çinili sandukası bulunmakta olup Kütahya çiniciliğinin mimari yapıdaki en erken örneği kabul edilmektedir. Müze vitrinlerinde 14. yüzyıldan günümüze uzanan çini eserler sergilenmektedir.
Yapı, içindeki yekpare mermer şadırvandan dolayı halk arasında “Gök Şadırvan” olarak anılmaktadır. Bu şadırvanın ustası tarafından üç örneği yapılmış; bunlardan biri Kütahya’dayken kırılmış, diğeri ise günümüzde Konya Mevlana Külliyesi’nde bulunmaktadır. İmarete bitişik medresenin taş vakfiye kitabesi 1960’lı yıllarda yıkılmıştır. 39 satırlık bu kitabenin Arap harfleriyle Türkçe yazılması, Anadolu Beylikleri döneminde Türkçeye verilen değeri göstermektedir. Vakfiyede vakıf gelirleri, çalışanların ücretleri ve misafirlere yönelik düzenlemeler yer alır. Bu özellikleriyle Orhun Abideleri’nden sonra taşa kazınmış en önemli belgelerden biridir.
Müzede ayrıca 1766’da Kütahya’daki çini ustalarıyla Anadolu Valisi Ali Paşa arasında yapılan “Fincancılar Anlaşması”nın bir örneği de sergilenmektedir. Dünyada ilk toplu iş sözleşmesi olarak kabul edilen bu belge, çalışma hayatı açısından büyük tarihî önem taşır.