Alaeddin Tepesi

Alaeddin Tepesi, Konya kent merkezinde yer alan ve şehrin en önemli tarihi odak noktalarından biri olan, yaklaşık kuzey–güney yönünde 450 metre, doğu–batı yönünde 350 metre genişliğinde ve yer yer 20 metre yüksekliğe ulaşan oval biçimli bir höyüktür. Arkeolojik açıdan “Büyük Konya Höyüğü” olarak da anılan bu alan, farklı dönemlere ait çok katmanlı yerleşim izlerini barındırmaktadır.

Tepenin tarihçesi, Konya’nın en eski yerleşim dönemlerine kadar uzanmaktadır. Alaeddin Tepesi, 13 Kasım 1982 tarihinde “Arkeolojik, Tarihi ve Doğal Sit Alanı” olarak tescillenmiş; 10 Mayıs 2019’da ise “Doğal Sit – Nitelikli Doğal Koruma Alanı” statüsü kazanmıştır.

Tepenin üzerinde en dikkat çekici yapı, Anadolu Selçuklu Devleti’nin başkent Konya’da inşa ettirdiği Alaeddin Camii’dir. Cami avlusunda Selçuklu Sultanlarına ait kümbetler yer almakta olup, II. Kılıç Arslan başta olmak üzere bazı Selçuklu hükümdarları buraya defnedilmiştir.

Tarihî kaynaklarda, Alaeddin Tepesi üzerinde Selçuklu sarayı ve köşklerinin bulunduğu, buranın uzun yıllar yönetim merkezi olarak kullanıldığı belirtilmektedir. 17. yüzyıldan itibaren saray ve köşkler terk edilmiş, zamanla harap olmuştur. 19. yüzyılda tepenin üzerindeki bazı yapılar yıkılmış, 20. yüzyılda ise ağaçlandırılarak halkın mesire alanı haline getirilmiştir.

Konya’nın eski ve yeni kent dokusunun kesişiminde bulunan Alaeddin Tepesi, tarih boyunca hem siyasi hem de sosyal açıdan şehrin merkezî noktası olmuştur.